Dünyanın İlk Açık Kaynaklı Modüler Telefonu – RePhone

Toplama bilgisayarı bilmeyenininiz yoktur, RePhone işde tam toplama telefon ismini alabilecek türden bir ürün.

ilk olarak Google’ın Project ara adıyla duyurduğu hatta 2. versiyonunu bile tanıttığı fakat henüz üretime geçilmeyen yapboz tarzı bir telefon.

Yakın zamanda modüler telefonların oldukça gelişeceğini düşünüyorum ve telefonu değişmek yerine parça değişikliği yapmak çok daha akıllıca.

Telefonunuz donuyor, ram isteklerinizi karşılamıyor, işlemci yetersiz veya siz kameraya daha çok önem veriyorsanız firmaların ürettiği telefonları değilde istediğiniz firmanın istediğin parçasını alarak hayalinizdeki telefonu yapabilirsiniz.

En güzel yanlarından biride o telefon sadece sizde olacak 🙂

“Kendi telefonunu kendin tasarla” fikri ile ortaya çıkan ve Kickstarter‘da RePhone adlı proje ile bu isteklerinizi karşılabilir.

Açık kaynak kodlu modüler bir telefon olan RePhone 5 modülden oluşmakta. Kolaylıkla birleştirebileceğiniz modüllerde  inç’lik bir ekran bulunuyor ve tasarımını dilediğiniz gibi yapabiliyorsunuz.

Modüleri birleştirdikten sonra geriye kalan sizin yaratıcılığınız, çünkü dış kasasını siz yapıyorsunuz. ve çok büyük şeyler beklemeyin derim. 🙂

Benim aklıma gelen ilk şey ekran boyutundan dolayı akılllı saate çevrilebileceği, güzel tasarlarsanız çok yakışacaktır bence.

Ürünün fiyatı ise 59 Dolar dilerseniz buraya tıklayarak sipariş verebilirsiniz.

Drone Kaydı Nasıl Yapılır?

Herkesin severek uçurduğu insansız hava araçları (iha) Drone‘ların sayısı oldukça arttı ve güvenlik amacıyla yasal düzenleme yapılarak kayıt altına alınacak.

Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü Tarafından hazırlanan genelge de Drone’lar 4 sınıfa ayrılacak.

Genelgeye göre 500 g ağırlığı altındaki Drone’lar kayıt altına alınmasına gerek yok. 500 g – 4 kg arasında olan Drone’lar H0, 4kg – 25 kg arasında kiler H1 sertifikası alması gerekli. H2 ve H3 sertifikası alması gereken 25 kg – 150 kg arasındakiler ve 150 kg üzerindeki Drone’lar helikopter gibi değerlendirilip uçuş eğitimi gerektirecek.

Uçuş alanlarında da düzenleme yapılan Drone’ların H0 ve H1 sertifikası bulunanlar en fazla 120 metre yüksekliğe kadar uçabilecek. Ayrıca görüş allanlarında olacak şekilde en fazla 500 metre mesafede uçuş yapabilecekler, can ve mal güvenliği için canlılara ve binalara 50 metreden fazla yaklamaları yasak.

Düzenlemeye göre İHA’lar hapishane, stat, askeritesis gibi alanların üzerinde uçuş yapamayacak, Havaalanlarına 9 km’den fazla yaklaşmalarıda yasak. Bu alanlarda uçuş yapanlara ise 17 Bin TL para cezası verilecek.

Drone Kaydını Nasıl Yaparım?

1. İHA Sayfasına Kaydoluyoruz

Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nin hazırladığı İnsansız Hava Aracı Kayıt Sistemi sayfasına aşağıdaki linkden ulabilirsiniz.

iha.shgm

Sayfa ya giriş yaptıktan sonra sayfada “KAYIT OL” butonuna tıklayarak; ad, soyad, e-posta ve şifre bilgilerini doldurarak üyeliğimizi oluşturuyoruz.

drone kaydı

Kaydı tamamladıktan sonra e-posta adresimize gelen bağlantıya tıklayarak hesabımızı aktif ediyoruz.

2. Kişisel Bilgilerimizi Dolduruyoruz

Hesaba giriş yaptıktan sonra bizden kimlik bilgilerimiz, ikametgah adresimiz gibi bazı bilgiler isteniyor bunları girmeden Drone kaydı yapılamıyor.

drome kayıt bilgleri

Gerekli bilgileri doldurduktan sonra “KAYDET VE ONAYA GÖNDER” butonuna tıklıyorsunuz ve kaydınızın onaylanmasını bekliyorsunuz.

2. Drone – İnsansız Hava Aracı (İHA) Bilgileri

Hesabınız onaylandıktan sonra sisteme giriş yaparak araçlarım bölümüne geliyorsunuz ve bu bölümde cihazınıza ait bilgileri giriyorsunuz.

drone kaydı yapma

Bilgileri giriş yaptıktan sonra ilgili uzmanlar tarafından aracınız inceleniyor ve uygun bulunursa size bir Drone Plakası veriliyor. Plakasız uçmayın 😉

drone plaka

En İyi Canlı Yayın Uygulamaları

Android veya iOS cihazlarınızda canlı yayın yapabileceğiniz en iyi uygulamaları sizler için derledim.

Periscope ile iyice gözlerin çevrildiği canlı yayın uygulamalarına sürekli yenileri ekleniyor. Dün itibari ile Facebook’un canlı yayın uygulamasının Android’e geleceğini de duyurmuştuk.

Bu uygulamalar arasında Android ve iOs cihazlarınızda kullanabileceğiniz en iyi  canlı yayın uygulamalarına sırası ile bakalım.

1.Periscope

periscope

Abşkasının gözünden dünya nasıl görünür fikri ile ortaya çıkan ve Twitter’ın desteği ile gelişmeye devam eden uygulama en iyi canlı yayın uygulaması sıralamamızda 1. sırada yer alıyor.

Uygulamayı aşağıdaki bağlantılardan indirebilirsiniz.

 

2. Meerkat

meerkat

Periscope’un en büyük rakibi konumundaki Meerkat en çok kullanılan 2. uygulama, ve bizim de en beğendiğimiz uygulamalardan biri.

Uygulamayı aşağıdaki bağlantılardan indirebilirsiniz.

3. Butterfly TV

butterfly-tv

Türk geliştiriciler tarafından yapılan ve drone destekli olan bir uygulama, demedik fakat yorumları ve özellikleri ile dikkatleri üzerinde toplamayı başaran bir uygulama olduğu için listemizde 3. sırayı verdik.

Yanlız bu uygulama sadece Android cihazlarda kullanılıyor, yakın zamanda umarız iOS kullanan arkadaşlarımda kullanabilir.

Uygulamayı aşağıdaki bağlantılardan indirebilirsiniz.

Android

En iyi canlı yayın uygulamaları bunlar. Livestream, Outcast, YouNow gibi birçok farklı canlı yayın uygulaması mevcut fakat gereksiz olduğunu düşünüyorum, bu 3 uygulamadan biri sizin isteklerinizi karşılayacaktır.

Facebook Canlı Yayın Özelliği Android’e Geliyor

Facebook‘un bir süredirkullanılan canlı yayın özelliği yakın zamanda Android cihazlarada geleceği duyurululdu.

Önümüzdeki haftadan itibaren ABD’de kullanıma sunulacak. Android Central’ın haberine göre canlı yayın özelliğini androidli cihazlara getireceği belirtilmekte.

Android cihazlara gelmesi merakla beklenen özellik bir süredir iOS cihazlarda kullanılamaktaydı. kısabir süre içerisinde ülkemizede gelecek olan özellikle ilgili tek düşüncem umarım gençlerimiz bu Periscope gibi kullanmazlar 🙂

Canlı yayın özelliğini kullanabilmek için Facebook’da ileti yazma bölümünden haberkaynağı tercihini canlı video özelliği olarak seçmeniz gerekiyor.

Bu seçeneği seçtikten sonra sizi takip eden kişilere canlı yayın açtığınıza dair bir bildirim gidecektir. Bildirime tıklayan kullanıcılar canlı yayınınıza bağlanabilecek veya izlemesini istediğiniz kullanıcıları siz seçebileceksiniz.

Canlı yayını kaçırıp izlemek isteyen kullanıcılar içinde “Zaman Çizgisi” özelliği ile kaydedilen yayını izleyebilecekler.

Facebook uygulamaları Google Play Store‘dan kaldıracağını belirtsede sanırım bu süreç biraz daha gecikecek, zaman ne gösterir veya nasıl bir yol izlerler bekleyip göreceğiz.

Google’ın AMP’si ile İnternet Hızlanacak

Google‘ın interneti hızlandırma projesi hızlandırma işlemine başladı.

Google’ın mobil sayfaları hızlandırma projesi AMP (Accelerated Mobile Pages) Çarşamba gününden itiberen kullanılabiliyor. AMP sayyesinde sayfalar dört kata kadar daha hızlı yüklenirken, 10 kata kadar daha az veri tükettiği belirtiliyor.

AMP bu işlemler için sayfanın belirli ögelerini daha yönce yüklüyor ve sayfanın tamamını yüklemiyor. Kullanıcı sayfayı aşağı doğru kaydırınca diğer ögeleri yüklüyor ve böylelikle sayfa daha hızlı açılmış oluyor (Facebook sayfası gibi düşünebilirsiniz sayfayı aşağı doğru çektikçe yüklüyor) . Açık kaynak kodlu olan proje tüm web geliştiriciler tarafından kullanılabiliyor. AMP ile çalışan siteler arasında şu anda The New York Times, BuzzFeed, The Guardian ve BBC bulunuyor.

Yüzlerce içerk sağlayıcısı ile görüştüğünü beliten Google projenin açık kaynak kodlu olduğundan dolayı kaç sitenin faydalandığı bilinmiyor.

Facebook’da benzer bir hizmet kullanmakta, “Instant Articles” ile başarı elf-de etmiş görünüyor fakat Facebook’da sadece kendi içerinde açtığımız bağlantılar çalışıyor buna Google’ın çözümü ise şu an Google arama sonuçlarından tıkladığınız makale bağlantılarında çalışıyor ve firma, twitter ve Pinterest gibi popüler sitelerin de AMP kullanması için onlarla beraber çalışıyor.

Bildiğiniz üzere Google Mobil siteleri daha yukarıda çıkaracağını açıklamıştı, AMP yakın zamanda bir  Seo kriteri olabilir ve mobil uyumlu sitelerden sonra AMP kullananlarıda daha yukarıda çıkarabilir.

Facebook’un Yeni Beğen Butonu Büyük Coşkuyla Karşılandı

Yıllardır Facebook‘da kullandığımız “Beğen” butonu artık büyük bir değişime girerek duygularımızı yansıtan simgeler aldı.

Yıllardır Beğen butonunun yanına beğenmedim gelecek mi? gelmeyecek mi? diye beklerken Facebook çok daha farklı bir yol izleyerek duygu yüklemeyi tercih etti ama hala Beğenmedim yok 🙂

facebook beğeni butonu

Beğen butonuna ek olarak Muhteşem, Hahaha, İnanılmaz, Üzgün, Kızgın ifadeleri eklendi. Çok güzel oldu bence, adam hastanedeyim diye yer bildirimi yapıyor veya hasta fotoğraf veya son zamanlarda hepimizi oldukça üzen şehit haberlerini beğenmek yerine üzgün, kızgın gibi duygu ifadeleri kullanabileceğiz.

facebook beğen

Facebook bildiğiniz üzere beğenisiyüksek içerikleri daha fazla kişiye göstermektedir, bundan sonraki süreçte hangi ifade diğerinden daha fazla öneme sahip olacak veya hepsi aynı önemde mi değerlendirilecek bekleyip göreceğiz.

Diğer bir sorun ise ajanslar veya firmalar sosyal medya raporlarında fazladan bikaç sütun açsa iyi olur çünkü içerikleri farklı açılardan ele almak gerekecek.

Coca-Cola Kartonlarını Sanal Gerçeklik Gözlüğüne Çeviriyor

Coca-Cola‘nın ne kadar büyük bir marka olduğunu herkes biliyordur, şimdi ise kutularını teknoloji ile birleştirip günümüzün en gözde ürünü sanal gerçeklik gözlüğüne çeviriyorlar.

Günümüzn en popüler ürünleri kulkusuz sanal gerçeklik cihazları ve bu cihazlar için yapılan oyunlar. Geçen gün bir türk firmanın yaptığı sanal gerçeklik oyunu ndan bahsetmiştim.

Sanal gerçeklik gözlükleri her geçen gün gelişiyor ve her marka yeni modeller  çıkarıyor adeta birbirleri ile yarışıyorlar. Her markanın kendine özgü gelişmiş özellikli VR gözlükleri bulumakta.

Bu teknolojiye farklı bir yaklaşımla bir adımda Coca-Cola’dan geldi ve kutularını sanal gerçeklik gözlüklerine çevirelecek halde tasarladığını Youtube sayfasındaki videoda tanıttı.

Bu uygulama ile artık herkesin evine bir sanal gerçeklik gözlüğü girecek, hatta daha gelişmişlerini yakında 5 kapağa bile verebilirler 🙂

Whatsapp Beta Programını Başlattı

Whatsapp, Android kullanıcıları için Beta sürümünü aktif etti, dilerseniz test kullanıcısı olarak yenilikleri herkesden önce aabilir ve deneyebilirsiniz.

Akıllı telefon kullanıcılarının neredeyse hepsi Whatsapp kullanmakta öyleki annem bile kullanıyor ama kullandığını bilmiyor 🙂 not defteri olarak kullanıyorum 🙂

Test kullanıcısı olduktan sonra yaşadığınız problemleri bildirebilir ve çözülmesi konusunda ve Whatsapp’ın gelişmesi için yardımda bulunabilirsiniz.

Whatsapp yenilikleri sunduğu Beta sürümü zaten vardı diyebilirsiniz fakat eskiden sitesinden indirerek kuruyordunuz ve güncellemelerde sorun yaşanabiliyordu, şimdi ise bu sorun ortadan kalktı bu nedenle tercih edilmeyen beta sürümünü artık herkes kullanabilir.

Beta sürümünü kullanarak test kullanıcısı olmanız Whatsapp’ın sorunlarının tespitinde önemli bir rol oynamakta ve daha hızlı geliştirilip çözülmesini sağlamaktadır.

Test kullanıcısı olmak için aşağıdaki adrese girerek “TEST KULLANICISI OL” butonuna tıklamanız yeterlidir.

Adres burada 😉

whatsapp test kullanıcısı

Whatsapp test kullanıcısı olduktan sonra, vay efendim çok hata veriyor, nerden girdim, birine baktım şimdi çıkacam diyorsanız buda kolay tekrar aynı adrese girip “Programdan Ayrıl” demeniz yeterlidir.

whatsapp beta

Google Cloud Vision Fotoğraflardan Duyguları Tespit Edebilecek.

Google fotoğraflarda tespit ettiği yüzlerdeki duyguları tanımlayabiliyor.

Yeni bulut tabanlı uygulama programı arayüzü için yayınladığı beta sürümünde tek bir karede bulunan yüzleri, tabelaları, cisimleri, metinleri ve hareketleri bile tanımlayabilen Google Cloud Vision API, Google’ın arama motoru teknolojisinin ne kadar gelişdiğini kanıtlar nitelikte.

Bir resimde bulunan cisimler, tabelalar, metinler ve hatta tabaktaki yemeği bile tanıyan Vision API  kalabalıktaki yüzleri bile ayrıntılı olarak tanımlayabilmekte, uygunsuz içerikleri barındıran görselleri tanımlamakta da kullanılabiliyor. Fotoğrafların içeriklerine göre kategorilere ayıran bu arayüz Google’ın SafeSearch teknolojisini kullanmakta.

Özellikleri arasında kuşkusuz en iyisi fotoğraflardan duyguları tespit edebilmesi ve yüz özelliklerini tanımlayabilmesi, Google’ın bulut platformunun teknik olarak herhangi bir cismi veya nesneyi tanımlayabilmenin yanında sevinç, korku, üzüntü gibi duyguları da tanımlayabilecek.

Google Cloud Vision Api kullanıma açılmış durumda geliştiriciler dilerlerse kullanabimekteler. Aylık olarak her 1000 kullanım ücretsiz fakat daha fazla kullanım için her özellik için 0.60 ile 5 dolar arası bir ödeme yapmaları gerekiyor.

 

Türk Geliştiricilerden Sanal Gerçeklik Oyunu

Daha yaygınlaşmadan popüler olan sanal gerçekleklik cihazları için türk yapımı oyun geliyor. Tanıtım videosu bile hoşunuza gidecek olan Smell of Death! sizi filmlerden aşina olduğunuz sahneleri yaşatacak.

Bu yıl satışları başlayacak olan sanal gerçeklik cihazları için her firma bir model üretti ve her oyun firmasıda bir oyun üzerinde çalışmakta.

Herkes gibi benimde geleceğin oyun teknolojisi olarak baktığım bu cihazlar sanırım yeni bir dönem başlatacak. Multiplayer oyun yaparlarmı bilmem ama oldukça zevkli olacağına eminim.

En güzel yanıda oyunseverlerin sağlığı için bence 🙂 “Akşama kadar bilgisayar başında oturuyor” devri bitip “Akşama kadar kafasında gözlük evde koşturuyor” devri başlayacak. En azından hareket edeceğiz.

Tabi şunuda merak etmeden yapamıyorum; oyun oynarken balkondan düştü, oyun oynarken kendini bıçakladı gibi haberler sıkça duyacağımız haberler olabilir ama sanırım ona daha zaman var 🙂

Konumuzdan uzaklaştık sanırım,

Smell of Death, Türkiye merkezli olan Alkame Games tarafından 4 kişilik bir ekiple yapılıyor ve oyunda kendinizi zombilere karşı korumaktasınız.

Yakın zamanda Steam üzerinden sanırım oyuna ulaşabileceksiniz.

Oyunun oynanış videosuna aşağıdan ulaşabilirsiniz.

https://www.youtube.com/watch?v=oyH2zmVpY9w